Sayfalar

13 Şubat 2016 Cumartesi

Eritiyorsun.



'En kötüsü nedir Mike, biliyor musun',

"Haha, abi en kötüsünü hep sen belirliyon ki nerden bileyim. Dur dur, kabızlık mı ?"

'Kalk git şurdan tekmelicem şimdi(!), çay koy gel laflayalım'

Ben erimiyorum, hislerim eriyor. Sayende yaşadığımı farketmiştim ama şimdi öldüğümü fark ediyorum. Hislerimle yaşantım sanki doğru orantılı, hislerim arttıkça sosyalleşiyorum ama kendimi işime veremiyorum.

İndim otobüsten, kulağımda kulaklık. Geldin aklıma, daha çok açtım müziğin sesini duymamak için seni. Heceledim sanki hafiften, susturdum kendimi başladım yolda şarkı söylemeye baktım ellerim ellerinde yaktım bir sigara maksat elim dolu olsun. Seni hissetmemek için..

Deniyorum aslında, nereye kadar ket vurabilirim kendime, duygularıma.

Gidiyorum hızlı hızlı iş yerine, geç kalmadım korktum sadece tekrar hatırlamaktan, adrenalin yine çıktı tavana haliyle hızlandık.

Gözlerim yerde nedense hızlı hızlı gidiyorum karşımdan gelenleri görmemişim çarptım, sigaram düştü.

'Hay anasını..'

-Önüne baksana kardeşim, dikkatli ol biraz.

Dalsam mı ki lan ? sabah sabah atraksiyon olur.

'Pardon, görmedim kusura bakma'

Soktumunu çocuğu, adama bak(!) Niye dalmadım lan ben? Neyse.

Bingo, unuttum. Şaka şaka, sadece geçti birazcık.

Anlamıyor kimse beni, normalim aslında ben yoksa başkaları mı normal ? bakıyorum kendime, standart bir insan, konuşuyorum ofiste ne değişik bir çocuk diyorlar. Ne diyorum ki ben sadece fikrimi söylüyorum. Tamam karar verdim konuşmayacağım artık.

Hava soğuk baya, yağmurlar falan. Ceketler, montlar üst üste ama eriyorum nedense, içten içe. İçime içime bir daha dışarı çıkamamak üzere kendi kendime.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder