Yaşadığımız hayat koşulları sayesinde ben yalnızım diyen
insan sadece kafasında yalnızdır, soyut olarak yalnızdır. Ama somut olarak
istemediği kadar çevresi yada arkadaşları vardır kimisini sever kimisini sevmez
belki hiç birini sevmez ama sonuç olarak yalnız değildir.
Kimisi kendisini yer yalnızlıktan komşular yetişin ölüyorum
yalnızlıktan der, kimisi yalnızlıktan kendi kendisine tavla oynar, kimisi de
yalnızlığı kendi lehine çevirmiş kafasında kendisine yalnız olmayanların güçsüz
daha doğrusu zaafiyetleri olduğunu öğrenmiş yada inanmıştır. Bu olaylar
sıralanabilir peki yalnızlık güzel midir ? artı yanları neler eksi yanları
neler ? kendi kendimize yalnız başımıza bu koca ömür geçer mi ? yada bi
başkasıyla ömür geçmeye değer mi ? hepsinin belki 40 tane cevabı var durumlara
olaylara ve kişilere göre değişkenlik gösteren tiplerden sorularının tamamı.
Bundan sonra yazacaklarım tamamen kendi görüşüm ve
fikirlerimdir.
Yalnız kalmak yada yalnız yaşamak bence özel bir yetenek
ister erdem işidir. Bişey olduğunda yardım isteyebilceniz birisinin olmaması
sizi kendi işinizi kendiniz yapmanız gerektiğini öğretir alıştırır.
Sabır etmesini öğretir hele ki birde televizyon izlemesini
sevmiyor kitap okumasını, resim yapmasını yada bir enstürüman çalmasını
seviyosarsanız günlerce sadece onlarla bir evden çıkmadan yaşayabilirsiniz.
Çünkü onların büyülü dünyası insanların dünyasından daha geniştir daha doğrusu
sizi anlayabiliyorlar, size karşı gelemiyorlar(!) siz bir notaya bastığınızda
size kızıp hep bunu çalıyosun az da bunu çal yada hep aynı renk kullandın
birazda bunu kullan diyemez. O yüzden kafa rahattır. Kendinizi bilirsiniz hata
varsa ortada sizdendir sebebi ne olursa olsun şüphe duymazsınız çözüm
ararsınız.
Durum böyle olunca zamanla insan alışır başkasına emek
vermekten korkar hale gelir, zordur çünkü başkasını tanımak ona kendini
tanıtmak hele ki öncesinde kötü bir tecrübe yaşamış isen tereddüt edersin 2
defa düşünürsün. Sen kendinden eminsindir ne gerek var ki başkasına kendi işini
kendin görüyosun zaten.
Kısmen başa döndük yalnız olmayanların zaafları vardır diye
aslında onlar yalnızlara nazaran daha güçlüdürler ama o tarafına bakmayız
işimize gelmez, atalarımız boşuna dememiş bir elin nesi var iki elin sesi var
diye.
Zaafları aslında kendileridir güvendir. Güvendikten sonra
zaaf falan kalmaz çünkü 2 kişiden birisinin içine şüphe düştü mü içini yer
kemirir yüzü güler kafasında acaba soruları kalbinde ise ufaktan kanayan bir
yara, hele ki o şüphenin cevabını bulamadı mı yada aradığı sonuca ulaşamadı mı
o kalp kanaya kanaya erir gider geriye ne güven kalır ne sevgi. Bunları
yaşadıktan sonra da insan yalnız kalmayı tercih eder 2. Bir kişiye tekrardan
fırsat vermeye tenezzül etmez.
Ama eğer o kişi bidahaki sefere şanslıysa karşısına çıkan
kişiye verdiği emekler değerse onların karşısında dağlar bile duramaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder