Sayfalar

3 Aralık 2014 Çarşamba

Başarısızlığın altındaki başarı.

Hayatımızın büyük bölümünde şikayet ederiz, sürekli başarısız olduğumuzdan yakınır dururuz yada bizden üstün kimsenin olmadığından başarıdan başarıya koşmanın sizde normal bir şey olduğunu düşünürüz. Peki bunlar biraz abartı düşünceler değil mi ?
Sürekli başarısız olduğumuz üstünden gidelim. Öncelikle başarısızlıklarımızın oranına bakalım. Başarısızlık oranlarımız her geçen gün artıyor mu ? Kısaca örnek vermek gerekirse dün bize 200 liralık kazandıracak işe girdiniz başarısız oldunuz 200 değilde 100 lira kazandınız bugün ise 200 değilde 500 lira kazandıracak bir işe giriştiniz yine başarısız oldunuz ama 500 değil 300 lira kazandınız. Peki biz şimdi düne göre başarılı olmadık mı ? Düne göre bakarsak evet başarılı olduk ama bugün başarısızız. Bu sonuç bizim başarılı olmadığımız manasına gelmez. Sadece bugüne göre biraz daha çabalamamız gerektiğini ama düne göre de başarılı olduğumuz manasına gelir.
Başımızın çaresine bakmaya başladığımız günden bu güne kadar ufak bir grafik yaparsak, başarısızlık oranlarımız ne kadar yüksek ise başarı oranlarımızda onlarla paralel olarak yüksektir. Bazen otururuz deriz kendimize "Neerdeen nereyee.." geçmişte yaptığımız başarısızlıklar sayesinde bu seviyeye gelmişizdir fakat biz hala başarısızlıklarımıza kızar onlardan nefret ederiz. Aslında onlardan nefret etmek yerine onlarla yaşamayı yaşam biçimi olarak geliştirebilsek her başarısızlığın içindeki başarıyı görür bizi bize karşı yani kendi kendimizi motive etmiş oluruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder